İşeme Disfonksiyonları İdrar Kaçırma
Nedir, Ne kadar yaygındır?
Prostat hastalıkları, 40 yaş üzeri erkeklerde en fazla karşılaşılan ürolojik sağlık problemleri arasındadır. İyi huylu prostat büyümesi, prostat kanseri ve prostatit sıklıkla görülen prostat hastalıklarıdır. Bu hastalıkların görülme sıklığı 40 yaş üzeri erkeklerde giderek artmakta ve sıklıkla cerrahi girişim gerektiren durum haline gelmektedir.
Prostat cerrahisi; erkeklerde prostat bezinde gelişen anormal bir büyüme, iyi huylu tümör veya kanser sebepli olarak gerçekleştirilmektedir. Bu dokunun çıkarılması işlemi ise prostatektomi olarak adlandırılmaktadır. Cerrahi sonrası idrar kaçırma her geçen gün gelişen teknolojiye rağmen hala görülmektedir.
Ameliyat sonrası idrar kaçırma erken dönemde (ilk 3 ayda) genellikle sıkışma tipi idrar kaçırma (urge inkontinans) görülürken, geç dönemde ise daha çok stres üriner inkontinans dediğimiz öksürürken, hapşırırken, ağırlık kaldırma gibi durumlarda görülen idrar kaçırma şeklindedir.
Cerrahi sonrası başarı;
- Cerrahi öncesindeki idrar kaçırma şikayetlerinin tipinin, süresinin, şiddetinin nasıl olduğuna göre değişebilir.
- Danışanın yaşı, vücut kitle indeksi, kilosu gibi danışana bağlı faktörlere göre değişebilir.
- Yapılan cerrahi tekniğine göre değişebilir.
Prostat cerrahisi sonrası idrar kaçırma 3 nedene bağlı olarak gelişebilir:
- Mesane disfonksiyonu: Mesane aşırı aktivitesi veya mesane içi basıncın ayarlanamaması gibi nedenlere bağlı olarak gelişen idrar kaçırma durumlarına sebep olur.
- Sfinkterik disfonksiyon: Üretra dediğimiz mesane çıkışındaki kapakçığın çalışma mekanizmasının bozularak idrar kaçırmaya neden olmasıdır. Operasyon sırasında üretral kapakçığın bir kısmı çıkarıldığı için idrar tutma görevini kalan kısım üstlenir. Operasyon sırasında destek yapıların yaralanması, sinir hasarı ve önceden oluşmuş hasarlanmalara bağlı olarak idrar kaçırmaya neden olabilir.
- Taşma inkontinansı: Kasılma olmayan mesanede ya da çıkışta daralma sonucu taşma tipinde idrar kaçırma görülebilir.
- İdrar kaçırma
- Sık idrara gitme
- İdrar yaparken zorlanma
- Aciliyet hissi ile tuvalete gitme
- Gece sık idrara gitme isteği
- İdrar yolu enfeksiyonları
- Danışandan Hikaye Alınması: Danışanın öyküsünde idrar kaçırmanın ne şekilde geliştiği, ne sıklıkta olduğu, operasyondan sonra geçen süre önemlidir. danışanın geçmişte sahip olduğu nörolojik hastalıklar, daha önce geçirdiği pelvik cerrahiler, ameliyat öncesi işeme ve cinsel problemleri, mesane ve alt üriner sistem bozuklukları, ilaç kullanımı sorgulanmalıdır.
- Mesane ve Bağırsak Günlüğü: danışanın öncesinde iki günlük mesane günlüğü doldurması istenerek şikayetlerinin gözle görülür bir biçimde ekibimiz tarafından değerlendirilmesine olanak sağlar. Gün içinde idrara çıkma sayısı, tuvaletinin aciliyet hissi ile mi olduğunu, idrar miktarını ve tüketilen sıvı miktarının öğrenilmesi süreç için fikir oluşturacaktır. danışanın bağırsak alışkanlıklarının sorgulanması da mesane ile yakın ilişkiden dolayı önemlidir. Bristol Dışkı Skalasına göre dışkının şekli belirlenir ve 7 günlük bağırsak günlüğüne not edilir.
- Fizik Muayene: Cerrahi yapılan dokular etrafında skar dokunun varlığı kontrol edilir. Pelvik tabanın reflekslerine, duyusuna, perineal duyarlılığına ve sfinkter tonusuna bakılır. Uzun süre ıkınarak zorlu işeme sonrasında abdominal bölgedeki oluşabilecek gergin dokular değerlendirilmelidir. Tüm bunların yanında pelvik tabana yardımcı diğer kasların da değerlendirmesinin yapılması hastayı bir bütün olarak değerlendirmede son derece önemlidir.
- Biyokimyasal Testler (İdrar Tahlili ve Kültürü): Kandaki kreatinin ve üre düzeyinin bakılmasının yanı sıra idrar içinde tahliller önemlidir. Enfeksiyon varlığının araştırılması için idrar kültürüne bakmak gerekmektedir.
- İdrar Akım Hızı Ölçümü (Üroflovmetri): Prostat cerrahisi sonrasında idrar kaçırmada idrar akış hızının ölçümü ve sonrasındaki rezidü idrarın ölçümü önemli bir kriterdir. Saptanan düşük akım hızı üretrada bir daralma veya mesanenin fonksiyonundaki bozukluklar hakkında bilgi vermektedir.
- Sistoskopi: Sistoskopi ile üretral dokular ve mesane duvarındaki değişiklikler değerlendirilir.
- Ürodinamik Testler: Sadece idrar kaçırmanın değerlendirilmesi açısından değil sürecin planlaması açısından önemli bir testtir. Mesanenin dolum esnasındaki aşırı kasılmaları gözlenerek basınç ölçümü yapılır ve idrar kaçaklarının tespit edilmesinde yardımcı olur.
- EMG’li Pelvik Taban Kas Aktivasyon Ölçümü: Pelvik taban kaslarının hareketi ve işlevselliğini değerlendirmek için yüzeyel elektrotlarla EMG ölçümleri yapılmaktadır. Pelvik taban kaslarının kasılma ve gevşeme yeteneği hakkında fikir vererek sürecin planlanmasına destek olur.
- Cerrahi: Prostat cerrahisi sonrası geçmeyen idrar kaçırma semptomları nedeniyle yapılan diğer seçenekler de işe yaramazsa endoskopik olarak bazı ajanların enjeksiyonu,sabit ve ayarlanabilir askı cerrahileri ve yapay üriner sfinkter cerrahilerine başvurulmaktadır.
- İlaç Kullanımı: Son yıllarda duloksetin ilacının erkek idrar kaçırması üzerine etkili olduğu söylenmektedir.
- Biofeedback: Pelvik taban kas rehabilitasyonu ile kombine olarak biofeedback kullanımının etkinliği artırdığı bilinmektedir. Biofeedback ile hasta pelvik taban kaslarındaki aktivasyonu hem görsel hem de işitsel olarak gözlemler ve kas kasılma ve gevşeme konusunda danışana yön gösterir.
- Elektrik Stimülasyonu: Geçirilen cerrahi sonrası pelvik tabanda kontraksiyonun sağlaması ve mesanedeki aşırı aktivitenin düzenlenmesi için pelvik taban kas rehabilitasyonuna yardımcı olarak kullanılmaktadır.
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı mesane ve bağırsak eğitimi verilerek günlük alınan sıvı miktarının düzenlenmesi, mesanede iritasyon yaratacak besinlerin kısıtlanması ve tuvalette oturma pozisyonunun öğretilmesi gibi alışkanlıkların değiştirilmesi önerilir.
Öncelikli olarak şubelerimize başvuran her danışanımızdan alanında uzman ve tecrübeli bir ekip tarafından ayrıntılı bir hikaye alımı ve fizik muayene gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda danışanlarımızın pelvik taban kaslarının kuvveti ve işleyiş mekanizmaları pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından değerlendirilmektedir.
Bunun yanı sıra danışanımızın pelvik taban kasları ile bağlantılı olan kor kaslarını, solunum kasları ve postürleri de değerlendirip kişiye özgü programımızı hazırlıyoruz.
Pelvik taban fizyoterapistleri tarafından uygulanan ilk seansımızda danışanlarımıza sağlıklı mesane ve bağırsak eğitimi (üroterapi) veriyoruz. Üroterapi seansı içerinde günlük yaşam alışkanlıkları, tuvalet alışkanlıkları, beslenme alışkanlıkları ve de izlenecek olan yol haritası hakkında bilgilendirmeler ve düzenlemeler yer almaktadır. Takiben ikinci seansımız da ise yine pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından uygulanan pelvik taban kas rehabilitasyonuna başlıyoruz. Uyguladığımız pelvik taban kas rehabilitasyon seanslarında solunum egzersizlerini, manuel terapi yaklaşımlarını, elektroterapi uygulamalarını, biofeedback eşlikli pelvik taban kas eğitimini ve klinik egzersizleri yaklaşımlarından oluşan kombine fizyoterapi yaklaşımlarını kullanıyoruz. Danışanımızın pelvik taban kaslarını fark etmesi ve doğru çalıştırabilmesi için birebir kas eğitimini desteklemek amacıyla teknolojik ekipmanları sürecimize dahil ediyoruz.
Sürecin gidişatı, kişinin ihtiyacına yönelik olarak şekillenmekle birlikte danışanın kaç seans alacağı ve seansların ne kadar uzun süreceği danışanın sürece olan cevabın durumuna göre değişmektedir. Rehabilitasyon merkezli seanslarımızın “kişiye özel” olmasına çok önem veriyor o nedenle her danışanımıza özel bir yaklaşım sunuyoruz. Başarı oranlarımızın bu denli yüksek ve kalıcı olmasını da bütüncül yaklaşım anlayışımıza borçluyuz.
Mesane problemlerinin artarak devam etmesi ve idrara sık çıkma durumlarında tutma eğiliminin artması gibi sebeplerden dolayı pelvik taban kaslarının kasılıp gevşeme mekanizması da etkilenir. İdrar akış hızının azlığı sebebiyle mesanedeki idrarın tamamı boşaltılamaz ve içeride kalan idrar, idrar yolun enfeksiyonlarına yol açabilir.
İdrar kaçırma danışanların yaşamını tehdit eden bir durum olmamasına rağmen utanma duygusundan depresyona kadar pek çok psikolojik probleme yol açabilir. Sıklıkla danışanların kendine güveninde azalmayla beraber sosyal izolasyona sebep olabilmektedir. Bu da günlük aktiviteleri kısıtlayarak yaşam kalitelerinin olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır.
Prostat ameliyatı neden yapılır?
Erkeklerde prostat bezinin büyümesi içinden geçen idrar kanalını sıkıştırarak mesanede birtakım değişikliklere neden olur. Mesane kasları genişler ve daha fazla kasılmaya ihtiyaç duyar. Mesanenin aşırı aktivitesine bağlı olarak danışanın birçok üriner şikayeti olur. Bunlardan başlıcaları; sık idrara gitme, aciliyet hissi ile tuvalet ihtiyacı, idrar kaçırmadır. İşeme esnasında karşılaşılan durumlar ise; idrar akımında azalma, idrar yaparken damlama, çatallı işeme, kesik kesik işeme ve idrar yaptıktan sonra mesanedeki doluluk hissi olarak belirtilir. Prostat ameliyatı ise şikayetlerin uzun sürmesi ve danışanın günlük hayatında zorluklara sebep olduğu için tercih edilir. Ameliyat tercihlerinden biri de uzun süren şikayetlerin ilerleyen zamanlarda böbrek hasarına yol açarak geri dönülemez sonuçlar doğuracak olmasıdır.
Prostat ameliyatı oldum, neden idrar kaçırıyorum?
Prostat ameliyatlarının başarısı ameliyat öncesi danışanın durumuna ve semptomlarının kötülüğüne bağlı olarak değişmektedir. Ameliyatın yapılış biçimi ve teknikleri de sonrasındaki iyileşme sürecini etkiler. Her cerrahi gibi prostat cerrahisinin de riskleri mevcuttur.
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte günümüzde uygulanan yöntemler danışanın iyileşme süresini hızlandıran tekniklerdir. Prostat dokusu temizlenirken etrafındaki dokulara zarar verebilir ve idrar kaçırmaya sebep olabilir. Ameliyat öncesi bozulmuş olan mesane kaslarının uyumu ameliyat sonrası zaman alacağından ilk zamanlarda idrar kaçırma yaşanması mümkündür.
Prostat cerrahisi sonrası hangi mesane problemleri ile karşılaşılır?
Cerrahi öncesi yaşanan mesane ve idrar yapma esnasındaki problemler sonrasında da bir süre devam edebilmektedir. Bunlar:
- İdrar kaçırma
- Sık idrara gitme
- İdrar yaparken zorlanma
- Aciliyet hissi ile tuvalete gitme
- Gece sık idrara gitme isteği
- İdrar yolu enfeksiyonları
Prostat ameliyatı sonrası sık idrara çıkma normal mi?
Prostat cerrahisi sonrası bir süre önceki şikayetlerin devam etmesi normaldir. Sık idrara çıkmanın nedeni ameliyat öncesindeki mesane kaslarının aşırı aktivitesi olabilir. Ve ameliyat sonrası da bu devam edebilir. Mesaneyi tam boşaltamama hissi de sık idrara çıkma isteğine neden olabilir.
Bütün bu semptomların belli bir süre sonra geçmesi beklenir. Hala geçmeyen durumlarda tekrar bir cerrahi gerekebilir. Ameliyat sonrası geçmeyen şikayetleriniz için pelvik taban fizyoterapistlerinden yardım alabilirsiniz.
Pelvik taban kas rehabilitasyonu ile idrar kaçırma düzelir mi?
Prostat büyümesine bağlı olarak birçok mesane ve idrar yolu çıkışındaki sorunla karşılaşılmaktadır. Bunların sonucu olarak pelvik taban kaslarının da fonksiyonu bozulabilmektedir. Cerrahi sonrasında ise devam eden idrar kaçırma gibi şikayetlerin tedavisi olarak pelvik taban kas rehabilitasyonu tercih edilebilir. Pelvik taban kas rehabilitasyonunda sadece pelvik tabana odaklanmakla kalınmaz core stabilizasyon kasları ve solunum kaslarının koordineli çalışması öğretilir. Davranış değişikliklerine gidilerek sıvı alım miktarı, işeme saatleri, mesaneye zararlı yiyecek ve içeceklerin kısıtlanması ve tuvalete oturma pozisyonları gibi düzenlemelerle sağlıklı mesane ve bağırsak düzeni sağlanarak kombine bir tedavi benimsenir. Elektrik stimülasyonu ve biofeedback gibi teknoloji destekli cihazlar da tedavinin bir parçası olarak kullanılır.
Tüm bu tedavilerin sonunda danışanın şikayetlerinin ortadan kalkması ve yaşam kalitesinin artırılması hedeflenmektedir.