Anorektal Malformasyonlar

Anorektal Malformasyonlar

Nedir, Ne kadar yaygındır?

Anorektal malformasyonlar (ARM' ler), cerrahlar tarafından ele alınan en yaygın doğumsal anomalilerden biridir. ARM’ nin sıklığı yaklaşık olarak 3300-5000 canlı doğumda bir olarak değişmektedir. Erkeklerde kızlardan daha yaygındır. Malformasyonlar genellikle bebeklik veya erken çocukluk döneminde tespit edilir ve müdahale edilir. Bunlar arasında rektumdan fistül eksternal açıklığı kişiler vardır. Bunlar çocukluk çağında bulunmayabilir ve erişkin döneme kadar dışkı kaçırma ile yaşamaya devam edebilir.

Fetüste rektum ve anüsün idrar yolundan ayrılıp düzgün bir şekilde oluşması için gebeliğin 7. - 10. haftalarında belirli aşamaların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bazen bu adımlar olması gerektiği gibi gerçekleşmez ve rektum, anüs veya her ikisi de normal şekilde gelişmeyebilir.

Çoğu zaman, anorektal malformasyonun nedeni bilinmemekle birlikte, nadir durumlarda genetik sebeplerden kaynaklanabilir. Erkekler bu anormallik için kızlardan biraz daha yüksek risk altındadır.

Genetik faktörler, kromozomal anormallikleri veya diğer doğuştan kusurları olan bebeklerin üçte birine kadarında ayrıca kapalı anüs veya diğer anorektal malformasyonlar bulunur. Bu genetik sendromlar ve diğer konjenital problemler şunları içerir:

  • VACTERL birlikteliği (vertebral, anal, kardiyak, trakeal, özofagus, renal ve uzuv anormalliklerinin birlikte olduğu bir sendrom)
  • Sindirim sistemi anormallikleri
  • İdrar yolu anormallikleri
  • Omurga anormallikleri

Anüsün kapalı olması gibi anorektal malformasyonlar bağırsak hareketlerinizde anormalliklere neden olur. Bu sorunlar malformasyonun türüne göre değişir:

Anal geçit darsa, dışkı çıkarmakta zorlanılabilir, bu da kabızlığa sebep olabilir.

Anal açıklığın üzerinde bir zar varsa, bağırsağın peristaltik hareketleri gerçekleşmeyebilir, bağırsakların boşaltılamaması ve dışkı kaçırma belirtileri karşımıza çıkabilir.

Rektum anüse bağlı değilse ve fistül yoksa dışkının bağırsaktan çıkması mümkün değildir. Daha sonra bağırsak hareketi yapılamaz ve yenidoğan olarak bağırsak tıkanıklığı olacaktır.

Doğum sırasında doktorunuz fizik muayene yapıp anüse açık ve uygun pozisyonda olup olmadığını anlamak için bakacaktır. Doktorunuz anorektal bir malformasyondan şüphelenirse, sorunun ciddiyeti hakkında daha fazla ayrıntı almak için tanısal görüntüleme isteyebilir:

  • Abdominal X-Ray
  • Abdominal Ultrason (sonografi)

Anal atreziyle doğan birey doğumdan hemen sonra birtakım cerrahi operasyonlar geçirir.

Dar geçit için anal pasajın daralmasına neden olan malformasyon tipine sahip bebeklerin ameliyat olması gerekmeyebilir. Anal dilatasyon olarak bilinen bir prosedür, dışkının kolayca geçmesi için anal kasların gerilmesine yardımcı olmak için periyodik olarak yapılabilir. Bununla birlikte, anal açıklık yanlış konumlandırılmışsa, yerini değiştirmek için bir operasyon gerekebilir.

Anal membran malformasyonlu bireylerin ameliyat sırasında zarın çıkarılması gerekecektir. Anal pasajın daralmasını önlemeye yardımcı olmak için daha sonra anal dilatasyonların yapılması gerekebilir. Genelde yapılan cerrahi operasyonlardan sonra bu bireylerin ileriki yaşlarda kabızlık ve kaka kaçırma problemleri üzerinde pek durulmamaktadır.

Kakalarını yapmakta güçlük çeken ve devamlı kabızlık şikâyeti olan bireylere, kakasını daha kolay yapması için çeşitli ilaçlar veya lavman verilmektedir. Kaka kaçırmayı ya da kabızlığı önlemek için yıllar boyu bu yöntemi yapmak zorundadırlar. Dünyada yeni uygulanmaya başlayan pelvik taban kas rehabilitasyonu anorektal malformasyonlu bireylere bu konuda oldukça yararlı olmaktadır.

Öncelikli olarak şubelerimize başvuran her danışanımızdan alanında uzman ve tecrübeli bir ekip tarafından ayrıntılı bir hikâye alımı ve fizik muayene gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda danışanlarımızın pelvik taban kaslarının kuvveti ve işleyiş mekanizmaları pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından değerlendirilmektedir.

Bunun yanı sıra danışanımızın pelvik taban kasları ile bağlantılı olan core kaslarını, solunum kaslarını ve postürlerini de değerlendirip kişiye özgü egzersiz programımızı hazırlıyoruz.

Pelvik taban fizyoterapistleri tarafından uygulanan ilk seansımızda danışanlarımıza pelvik taban sağlığı hakkında eğitim veriyoruz. Eğitim seansı içerisinde günlük yaşam alışkanlıkları, tuvalet alışkanlıkları, beslenme alışkanlıkları ve de izlenecek olan yol haritası hakkında bilgilendirmeler ve düzenlemeler yer almaktadır. Takiben ikinci seansımızda ise yine pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından uygulanan pelvik taban kas rehabilitasyonuna başlıyoruz. Uyguladığımız pelvik taban kas rehabilitasyon seanslarında solunum egzersizleri, manuel terapi yaklaşımları, elektroterapi uygulamaları, biofeedback eşlikli pelvik taban kas eğitimi ve klinik egzersiz yaklaşımlarından oluşan kombine fizyoterapi yaklaşımlarını kullanıyoruz. Danışanımızın pelvik taban kaslarını fark etmesi ve doğru çalıştırabilmesi için birebir kas eğitimini desteklemek amacıyla teknolojik ekipmanları seanslarımıza dahil ediyoruz.

Seansların gidişatı, kişinin ihtiyacına yönelik olarak şekillenmekle birlikte danışanın kaç seans alacağı ve seansların ne kadar uzun süreceği danışanın sürece olan cevabının durumuna göre değişmektedir. Rehabilitasyon merkezli seanslarımızı “kişiye özel” olmasına çok önem veriyor o nedenle her danışanımıza özel bir yaklaşım sunuyoruz. Başarı oranlarımızın bu denli yüksek ve kalıcı olmasını da bütüncül yaklaşım anlayışımıza borçluyuz.

ARM’ li bireylerde görülen mesane-bağırsak problemleri, yaş ilerledikçe onları daha çok etkilemektedir. Yaşam kalitesindeki belirgin düşüş, ileri dönemlerde daha farklı ve zor psikolojik sorunlarla da karşılaşabilmektedirler.

Sadece bir kabızlık semptomunun belirmesi bile kişinin işedikten sonra mesanesinde idrar kalmasına, idrar yolu enfeksiyonları geçirmesine neden olabilmektedir. Bu şekilde özellikle mesane ve bağırsağın birlikte görülen problemleri bireyin kronik böbrek sorunları yaşamasına ve organ yetmezliğine kadar gidebilen olumsuz tablolara sebep olabilir.

Anorektal Malformasyonlar sadece doğumda mı görülür?

Evet. Anorektal malformasyonlar tespiti doğumda gerçekleşip, erken dönemde operasyonların gerçekleştirildiği durumlardır. Operatif süreçler erken bebeklik ve çocuklukta belli aralıklarla bir ya da birden fazla olmak üzere malformasyonun durumuna göre tekrarlanabilir. Sonradan gelişen durumlar değildirler.

Anorektal malformasyonlar her zaman dışkı kaçırmaya yol açar mı?

Anorektal malformasyonlar her zaman dışkı kaçırmaya yol açar demek doğru olmaz. Ancak anorektal malformasyonu olan bireylerin azımsanmayacak bir kısmında dışkı kaçırma görmekteyiz. Dışkı kaçırma görülmeyen bireylerde de kronik kabızlık, bağırsağı tam boşaltmama gibi semptomların varlığı söz konusudur.

Anorektal malformasyonlar ne sıklıkla görülür?

Anorektal malformasyonlar ülke ve ırklara göre değişiklik göstermek üzere yaklaşım her 4000-5000 doğumdan birinde görülmektedir.