Disfonksiyonel İşeme
Nedir, Ne kadar yaygındır?
Alt üriner sistem bozuklukları arasında yer alan disfonksiyonel işeme çocuk ürolojisine gelen başvurular arasında önde gelmektedir. Sıklıkla çocukların kazandıkları yanlış alışkanlıklar nedeniyle sfinkter ve/veya pelvik taban kaslarını işeme sırasında kasmaktadırlar. Bu fonksiyon bozukluğunun altında yatan bir nörolojik problem yoktur. Yani bu mesanenin boşaltım fazı durumu olarak gibi gözükebilir. Ancak sık idrara gitme, aniden sıkışıp tuvalete gitme isteği ve yetişemeyip sonrasında idrar kaçırma bulgularının yanında, Pelvik taban kaslarını düzgün kullanamadıkları için ve işeme sırasında sfinkterin kasılması nedeni ile ıkınarak idrar yapma, idrar yapmak için zaman kaybı ve çok bekleme, idrar akış hızında azalma gibi semptomlar da saptanır.
Aşırı aktif mesane nedeniyle idrar kaçıran çocuklar uzun süre tanı konulup önemsenmediği ve çözüm aranmadığı taktirde form değiştirebilir ve disfonksiyonel işemeye sebep olur. Bunun sonucu olarak pelvik taban kas aktivitesini arttırırlar. Ayrıca mesane boynundaki idrar tutmaya yarayan kaslarını sürekli kasılı durumda tutarlar. Bu sayede idrar kaçırmamayı başarsalar bile pelvik taban kaslarına büyük ölçüde zarar vermiş olurlar.
Bozulan işeme fonksiyonu nedeniyle idrar akımında azalma veya kesik kesik işeme olur ve mesane tam boşalamaz. Mesanede kalan idrar nedeniyle sık sık idrar yolu enfeksiyonu gelişir, mesane basıncı artar. Artan mesane basıncı nedeniyle idrar yukarıya böbreklere doğru kaçar. Bu geri kaçmaya veziko üreteral reflü (VUR) denir. Vezikoüreteral reflü böbrek fonksiyonlarının bozulmasına kadar ilerleyen bir süreci başlatabilir.
Bu nedenle kesik kesik işeme görülen çocukların Üroflovmetre/EMG testi yapılarak erken dönemde disfonksiyonel işeme olduğu tespit edilmeli ve böbreklere zarar vermeden sürecin tamamlanması gerekmektedir.
Hikaye ve Fizik Muayene: Disfonksiyonel işeme bozukluğundan şüphelenilen bir danışanı değerlendirmeye başlarken hikaye ve fizik muayene ilk adımları oluşturmaktadır. İşeme şekli (normal, ıkınarak, kesikli), idrar kaçırmanın olup olmadığı, varsa zamanlaması (gündüz, gece) ve şekli (sıkışma ile, fark etmeden, gülme ile, damla damla sürekli) detaylı olarak sorgulanmalıdır.
İnvaziv Olmayan Tanısal Yöntemler:
İşeme günlüğü, ile günlük ile işeme sıklığı, işenen miktarlar ve inkontinans ataklarının zamanlaması hakkında objektif bilgiler elde edilir
Üroflovmetri, en az invaziv ürodinamik değerlendirme metodudur. Boşaltma fazı sırasında idrar akımı ölçülür ve işenen volüm, rezidüel idrar miktarı, işeme hızı ve işeme paterni olarak ifade edilir. Üroflovmetri paterni değerlendirilirken işemenin şekli ve içeride rezidü idrar kalıp kalmaması bize disfonksiyonel işeme hakkında detaylı bilgi verir.
Sorgulama formları ve skorlama sistemleri, işeme disfonksiyonu değerlendirilmesinde kullanılabilen araçlardır.
- Görüntüleme Yöntemleri: Üriner sistemin ultrasonografi ile incelenmesi eşlik eden üriner sistem anomalilerinin saptanması amacıyla kolay uygulanabilen ve göreceli olarak ucuz bir yöntemdir. Ultrasonografi ile üriner sistemdeki yapısal anomaliler özellikle obstrüktif patolojiler etkin şekilde tanınabilmektedir.
- Kas Aktivasyonu ve Kas Kuvveti Ölçümleri: Pelvik taban kas (PTK) aktivasyonu ve gücünü objektif olarak değerlendirmek amacıyla kullanılan birtakım testlemeler mevcuttur. Pelvik taban kaslarının kontraksiyonu ve gevşeme yeteneği hakkında sağlık profesyonellerine fikir verir.
Disfonksiyonel işeme için yaygın görülen uygulama seçenekleri şu şekildedir:
Öncelikle "üroterapi" dediğimiz danışmanlık yaklaşımı uygulanır. Bu yaklaşım aslında mesane ve davranış eğitimi olarak karşımıza çıkar.
- Mesane ve Davranış Eğitimi: Mesanenin işlevinin yeniden sağlıklı bir şekilde kazanımını içeren bir eğitimdir. Gerek tuvalete çıkma alışkanlıkları gerekse sıvı alım ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler sayesinde bireylerin sağlıklı mesaneye kavuşmaları hedeflenmektedir. Eğitimler tecrübeli ve devamlı takip halinde olan bir üroloji uzmanı ve pelvik taban fizyoterapisti tarafından verilmesinde fayda vardır.
- İlaç Kullanımı: İdrar kaçırması olan disfonksiyonel işemeli çocuklarda uygun görüldüğünde ilaç tedavisi verilebilir. Ayrıca sık idrar yolu enfeksiyonu için ise hekim tarafından uygun görülen koruyucu antibiyotikler reçete edilebilir. Fakat konuşulan tüm bu ilaçların bazıları kabızlık, ağız kuruluğu gibi yan etkileriolduğu unutulmamalıdır.
- Biofeedback Eğitimi: Diğer bir yaklaşım üroterapiyle birlikte bilgisayar destekli “Biofeedback” uygulamaları ile pelvik taban kasları ve eksternal sfinkterlerini gevşetmeleri öğretilir. Biofeedback eğitimi ile işeme ve dışkılamada rol oynayan pelvik taban kaslarının doğru şekilde kullanılmasını ve bu kasların işlevini düzenlemek amaçlanmaktadır. Fakat burada dikkat edilmesi gereken biofeedback eğitiminin tek başına pelvik taban kas eğitiminde yeterli olmadığıdır. Pelvik taban kaslarının alanında uzman fizyoterapist tarafından değerlendirilerek sürecin gidişatı belirlenmelidir. Kapsamlı bir pelvik taban rehabilitasyonu için biofeedback ile solunum ve postür eğitimi, gevşeme teknikleri, egzersiz yaklaşımları, manuel terapi yöntemleri de programa eklenmelidir. Bu süreç mutlaka alanında uzman hekim ile pelvik taban fizyoterapisti tarafından uygulanmalıdır.
Öncelikli olarak şubelerimize başvuran her danışanımızdan alanında uzman ve tecrübeli bir ekip tarafından ayrıntılı bir hikâye alımı ve fizik muayene gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda danışanlarımızın pelvik taban kaslarının kuvveti ve işleyiş mekanizmaları pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından değerlendirilmektedir.
Bunun yanı sıra danışanımızın pelvik taban kasları ile bağlantılı olan kor kaslarını, solunum kasları ve postürleri de değerlendirip kişiye özgü egzersiz programımızı hazırlıyoruz.
Pelvik taban fizyoterapistleri tarafından uygulanan ilk seansımızda danışanlarımıza sağlıklı mesane ve bağırsak eğitimi (üroterapi) veriyoruz. Üroterapi seansı içerinde günlük yaşam alışkanlıkları, tuvalet alışkanlıkları, beslenme alışkanlıkları, ağrı eğitimi ve de izlenecek olan yol haritası hakkında bilgilendirmeler ve düzenlemeler yer almaktadır. Takiben ikinci seansımız da ise yine pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından uygulanan pelvik taban kas rehabilitasyonuna başlıyoruz. Uyguladığımız pelvik taban kas rehabilitasyon seanslarında solunum egzersizlerini, manuel terapi yaklaşımlarını, elektroterapi uygulamalarını, biofeedback eşlikli pelvik taban kas eğitimini ve klinik egzersizleri yaklaşımlarından oluşan kombine fizyoterapi yaklaşımlarını kullanıyoruz. Danışanımızın pelvik taban kaslarını fark etmesi ve doğru çalıştırabilmesi için birebir kas eğitimini desteklemek amacıyla teknolojik ekipmanları seanslarımıza dahil ediyoruz.
Seansların gidişatı, kişinin ihtiyacına yönelik olarak şekillenmekle birlikte danışanın kaç seans alacağı ve seansların ne kadar uzun süreceği danışanın sürece olan cevabın durumuna göre değişmektedir. Rehabilitasyon merkezli seanslarımızın “kişiye özel” olmasına çok önem veriyor o nedenle her danışanımıza özel bir yaklaşım sunuyoruz. Başarı oranlarımızın bu denli yüksek ve kalıcı olmasını da bütüncül yaklaşım anlayışımıza borçluyuz.
Disfonksiyonel işeme nedir?
En kısa tanımı ile işeme sırasında pelvik taban kaslarının veya üriner sfinkterin tam gevşemesinde bir yetersizliktir.
Aşırı aktif mesane sendromu disfonksiyonel işemeye sebep olur mu?
Aşırı aktif mesane nedeniyle idrar kaçıran çocuklar eğer çözüme yönelik bir programa başvurmazlarsa problem bir ileri aşamaya geçer ve disfonksiyonel işemeye sebep olabilir.
Disfonksiyonel işeme her zaman yanlış tuvalet eğitimi sonucu mu olur?
Hayır, her zaman bunun sonucunda olmaz. Fakat süreç içerisinde negatif bir öykü çocuğunuzun işerken kullanması gereken kasları düzgün işlevde kullananamasına sebebiyet verebilir.