Dışkı Kaçırma

Dışkı Kaçırma

Nedir, Ne kadar yaygındır?

Dışkı kaçırma, bireyin istemsiz ve kontrolsüz bir şekilde dışkı kaçırması durumdur. Fekal inkontinans olarak da bilinen bu durum, rektumda dışkı birikmesi sonucu dışkının sıvı kaybederek sertleşmesi ve bu dışkıların arasından kolonun üst bölgesinden gelen ve yeni oluşan dışkıların istemsizce sızmasıdır. İç çamaşıra bulaş şeklinde ya da tamamen parça şeklinde dışkı kaçırmalar görülebilir. Özellikle bulaş şeklinde kirlenmelerde kronik kabızlık görülme oranı oldukça yüksektir. Yapılan kesitsel çalışmalarda dışkı kaçırmanın genel popülasyonda %0,4-18 oranında görüldüğü saptanmıştır.

  • Azalan anorektal duyu
  • Kabızlık
  • Stres ve eşlik eden duygusal durumlar
  • Konjenital anomaliler (Hirschprung, spina bifida vb.)
  • İshal (Diyare)
  • Pelvik taban disfonksiyonu
  • Çocuk yaşlarda gelişen dışkı tutma alışkanlığı
  • Tuvalet eğitimindeki yetersizlikler
  • Nörolojik rahatsızlıklar (MS, Demans vb.)
  • Süregelen kabızlık belirtileri
  • İç çamaşırında dışkı sızıntısı ve/veya parçası
  • Tekrarlı idrar yolu/mesane enfeksiyonları
  • Gündüz ve /veya gece idrar kaçırma
  • Karında ağrı
  • Hikâye Alımı: Dışkı kaçırma gibi birçok değişkenin etki ettiği durumlarda detaylı hikâye alımı çok önemlidir. Detaylı bir danışan hikayesi, aile geçmişinden kabızlığı/dışkı kaçırmayı tetikleyici faktörlere kadar detaylıca alındığı takdirde, kabızlık tespiti ve ciddiyetini tespit ederek dışkı kaçırma kontrolünde çok önemlidir.
  • Fizik Muayene: Detaylı bir hikâye alımı sonrası, fiziki muayene ile bulgular tekrar değerlendirilebilir. Özellikle bacak ve karın kaslarının, pelvik taban kaslarının değerlendirilmesine öncelik verilir. Yapılan abdomen muayenesinde de bağırsaklarda dışkı hareketliliği hakkında fikir sahibi olunur.
  • Pelvik Taban Kas EMG Ölçümü: Pelvik taban kaslarının fonksiyonelliğini değerlendirmek adına, pelvik taban kaslarına yerleştirilen yüzeyel elektrotların yardımı ile pelvik taban EMG kas ölçümü yapılır. EMG yardımıyla yapılan bu ölçüm, iyileştirme programının etkinliğini görmek adına çözüm sürecinde belli aralıklarla tekrarlanmaktadır.
  • Ultrason: Kabızlık/kaka kaçırmada görülen bireylerde sıklıkla gördüğümüz artan rektum çapını değerlendirmek adına ultrason da tanı için kullanılan tetkikler arasında geçmektedir.
  • Röntgen: Batında herhangi bir tıkanıklığa rastlanıp rastlanmadığını gözlemlemek adına, çok sık başvurulmasa da karın röntgeni de istenebilen tetkikler arasında yer alır.
  • Anorektal Manometri Ölçümü: Anorektal manometri ölçümü ile bireylerde rektum duyu değerlendirmesi yapılarak dışkı kaçırmaya dair fikir sahibi olunabilir.  Manometri ölçümü yardımıyla edinilen bilgiler sayesinde, iyileşme sürecinin etkinliği de gözlenebilmektedir. Bu sebeple iyileştirme programı esnasında da rektal manometri ölçümleri tekrarlanabilir.

Beslenme düzenini modifiye etmek, yeterli sıvı alımı, lifli gıdalara daha fazla yer verilmesi, intolerans gösterilen gıdalardan kaçınmak dışkı kaçırmaya ve dışkı kaçırmaya sebep olan şikayetleri azaltmada önemli rol oynamaktadır. Yalnızca beslenmede değil, günlük alışkanlıklarda birtakım değişikliklere gitmek de semptomları kontrol altına almak için gereklidir. Tuvalet pozisyonu ve tuvalet saatlerine özen göstermek modifiye edilecek günlük alışkanlıkların başında gelir.

Çözüm seçenekleri arasında pelvik taban kas rehabilitasyonu oldukça önemli bir yere sahiptir. Dışkılama anında gevşemesi beklenen bu kas grubunun fonksiyonunu yerine getirememesi durumunda da dışkı kaçırma gözlenebilir. Bu durumun önüne geçmek adına pelvik taban kas grubunun eğitimi kalıcı çözüm seçenekleri arasında çok önemli bir basamaktır.

Yukarıdaki seçeneklere yeterli cevap alınamadığı takdirde ilaç kullanımına da başvurulabilir.

Öncelikli olarak şubelerimize başvuran her danışanımızdan alanında uzman ve tecrübeli bir ekip tarafından ayrıntılı bir hikâye alımı ve fizik muayene gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda danışanlarımızın pelvik taban kaslarının kuvveti ve işleyiş mekanizmalarım pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından değerlendirilmektedir.

Bunun yanı sıra danışanımızın pelvik taban kasları ile bağlantılı olan core kaslarını, solunum kasları ve postürleri de değerlendirip kişiye özgü iyileştirme programımızı hazırlıyoruz.

Pelvik taban fizyoterapistleri tarafından uygulanan ilk seansımızda danışanlarımıza sağlıklı mesane ve bağırsak eğitimi (üroterapi) veriyoruz. Üroterapi seansı içerinde günlük yaşam alışkanlıkları, tuvalet alışkanlıkları, beslenme alışkanlıkları ve de izlenecek olan yol haritası hakkında bilgilendirmeler ve düzenlemeler yer almaktadır. Takiben ikinci seansımız da ise yine pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından uygulanan pelvik taban kas rehabilitasyonuna başlıyoruz. Uyguladığımız pelvik taban kas rehabilitasyon seanslarında solunum egzersizlerini, manuel terapi yaklaşımlarını, elektroterapi uygulamalarını, biofeedback eşlikli pelvik taban kas eğitimini ve klinik egzersizleri yaklaşımlarından oluşan kombine çözüm yaklaşımlarını kullanıyoruz. Danışanımızın pelvik taban kaslarını fark etmesi ve doğru çalıştırabilmesi için birebir kas eğitimini desteklemek amacıyla teknolojik ekipmanları iyileştirme programına dahil ediyoruz.

Aynı zamanda danışanlardan doldurmalarını beklediğimiz bağırsak günlükleriyle de iyileştirme programının seyrini objektif bir şekilde değerlendirmiş oluyoruz

Programın gidişatı, kişinin ihtiyacına yönelik olarak şekillenmekle birlikte danışanın kaç seans alacağı ve seansların ne kadar uzun süreceği danışanın sürece  olan cevabın durumuna göre değişmektedir. Rehabilitasyon merkezli iyileştirme programının “kişiye özel” olmasına çok önem veriyor o nedenle her danışanımıza özel bir yaklaşım sunuyoruz. Tedavideki başarı oranlarımızın bu denli yüksek ve kalıcı olmasını da bütüncül yaklaşım anlayışımıza borçluyuz.

Zamanında ve gecikmeden aksiyon almanın önemli olduğu bu sürece danışanlarımızın da disiplinle devam etmesi büyük önem taşımaktadır.

Dışkı kaçırma iyileştirilmediği takdirde, pelvik taban kaslarını işleyişini ciddi seviyede bozabilir. Pelvik taban kas fonksiyonlarının bozulmasıyla, farklı mekanizmalar da bozularak çeşitli mesane bağırsak ve pelvik taban disfonksiyonları oluşabilir.

Bağırsakta uzun süre tutulup, dışarı atılamayan dışkı vücutta enfeksiyon riskini artırmaktadır. Aynı zamanda rektumda biriken dışkı sebebiyle artan rektum çapı da süreci kısır bir döngüye sokmada rol oynamaktadır. İleri dönemde cerrahiye başvurulması bile seçenekler arasında yer alır. Bu sebeplerden ötürü kabızlığa yönelik gecikmeden aksiyon alınmalı ve uzmanlara ivedilikler başvurulmalıdır.

Dışkı kaçırma, her yaştan bireyi etkileyebilen bir sağlık sorunudur. Sosyal anlamda bireyleri kısıtlayarak, psikolojik sorunlara, sosyal izolasyona sebep olur ve bireyleri birçok açıdan etkiler.