Sık İdrar Yolu Enfeksiyonu
Nedir, Ne kadar yaygındır?
İdrar yolu enfeksiyonları (İYE) çocuklarda oldukça sık karşılaşılan bir ürolojik problemdir. Böbrekler (idrarın oluşturulduğu organ), üreterler (mesaneye idrarı taşıyan tüpler), mesane (idrar torbası) ve üretra (mesanede depolanan idrarın vücuttan atılmasını sağlayan tüpler) idrar yolunu oluşturan yapılardır. Bu yapılardan birinde veya birden fazlasında enfeksiyon görüldüğünde İYE ortaya çıkmaktadır. Escherichia coli çocuklarda İYE’nin yaklaşık %85'ini oluşturan mikroptur. Şayet enfeksiyon üreter ve böbreklerde ise üst üriner sistem enfeksiyonu olarak adlandırılırken, mesane ve üretrada oluşan enfeksiyonlar ise alt üriner sistem enfeksiyonları olarak tanımlanırlar. Üst üriner sistem enfeksiyonları böbreğin yaşamsal fonksiyonlarını etkilediği için alt üriner sistem enfeksiyonlarına göre daha tehlikelidir.
Kız çocuklarının %8'i ve erkek çocuklarının %2'si yedi yaşına kadar en az bir kez İYE geçirmektedirler. Yaşamın ilk bir yılı içerisinde görülen İYE hem kız hem de erkek çocuk popülasyonunda görülme olasılığı eşittir. İlk altı ayda ise sünnet olmamış erkek bebekler sünnet olmuş bebeklere göre İYE geçirme olasılığı daha fazladır.
Normal şartlarda idrar içerisinde mikrop bulundurmaz. Çeşitli nedenlerden dolayı idrar yollarına mikrop girerek İYE’ye neden olur. Çocuklardaki en yaygın sebebi bağırsak kökenli Escherichia coli (E.coli) adı verilen bir bakteridir. İYE kız çocuklarında daha yagın olarak görülmektedir. Bunun en temel nedeni üretranın (idrarın dışarıya boşaltılmasından sorumlu kanal) kızlarda erkeklere göre daha kısa olmasıdır.
İdrar yolu enfeksiyonu sebepleri:
- Hijyenik olmayan kötü tuvalet kullanımı
- Genital temizliğin yeterince yapılmaması
- Temiz aralıklı katater (TAK) kullanımı
- Nörojen hasara bağlı nörojen mesane varlığı (spina bifida, anal atrezi)
- Böbrek taşına bağlı idrar yolu tıkanıklıkları
- Mesanenin yapısal anomalileri
- Vezikoüretral reflü (böbreklere kaçak olması)
- Kabızlık ve/veya kaka kaçırma
- Gündüz ve/veya gece idrar kaçırma
- Aile öyküsü
- Düzensiz beslenme ve yeterli su tüketiminin olmaması
- Karın ağrısı
- Bide bulantısı
- Kusma
- Ateş
- İshal
- Yeme isteğinde azalma
- İdrar yapmadan, yaparken veya sonrasında mesanede oluşan ağrı
- Yan arkın bölgesinde (böbreklerin bulunduğu alanda) ağrı
- İdrar yapma esnasında yanma ve zorlanma
- Kesik kesik işeme
- İşemede zorluk
- Çok sık tuvalete gitme
- Tuvaletten sonra hala daha tuvalet hissinin devam etmesi
- Gündüz ve/veya gece idrar kaçırma
- Genital bölgede kızarıklık, pişik, hassasiyet
- Danışan hikayesi: Doğru tanı konabilmesi için danışan hikayesi çok önemlidir. Enfeksiyona sebep olabilecek mesane ve bağırsak problemleri ancak detaylı hikaye alımıyla tespit edilebilmektedir. Danışan hikayesi ile çocuğun tuvalet alışkanlıkları, beslenme düzeni, günlük sıvı alım durumu ve hiyen alışkanlıkları hakkında bilgi toplanır. Hikaye ardından sorunun nerede oluştuğu tespit edilerek uygun uygulama yöntemleri oluşturulur. Hikaye alımında şayet vezikoüretral reflüden şüphelenir ise işeme sistografisi istenebilir. Nadiren de nörolojik bir problemden kaynaklanan İYE düşünülür ise ürodinami ve/veya sistoskopi istenebilir. Doğuştan gelen herhangi bir problemin atlanmaması için üriner sistem ultrasonografisi istenebilir.
- Fizik Muayene: Fizik muayenede çocuğun genital bölgesi, karın bölgesi ve omurga değerlendirilmesi yapılır.
- İdrar Tahlili Ve İdrar Kültürü: İYE tanısı konarken idrar tahlili ve idrar kültürü mutlaka değerlendirilmelidir.
- Üroflovmetri (İşeme Testi): Klinik karar vermede kullanılan uygulaması çok basit ve hızlı sonuç veren bir testtir.
- Mesane ve Davranış Eğitimi: Mesanenin işlevinin yeniden sağlıklı bir şekilde kazanımını içeren bir eğitimdir. Gerek tuvalete çıkma alışkanlıkları gerekse sıvı alım ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler sayesinde bireylerin sağlıklı mesaneye kavuşmaları hedeflenmektedir. Eğitimlerin tecrübeli ve devamlı takip halinde olan bir üroloji uzmanı ve pelvik taban fizyoterapisti tarafından verilmesinde fayda vardır.
- İlaç Kullanımı: İYE için alanında uzman bir hekim reçetesiyle 35 gün süreyle antibiyotik kullanımı reçete edebilir.
- Biofeedback Yaklaşımı: Bir ekran ve ses düzeneği aracılığı ile görsel ve işitsel sinyaller halinde danışana yansıtılma yöntemidir. danışandan pelvik taban kaslarının nasıl kasıldığını görsel ve işitsel uyarıları algılayarak istenen hareketi gerçekleştirmesi beklenir.
Sık İYE öyküsünde amacımız böbrek fonksiyonlarını olabildiğince korumak ve bu anomalilerin böbrek yetmezliği ile sonuçlanmasını önlemektir. Öncelikli olarak şubelerimize başvuran her danışanımızdan alanında uzman ve tecrübeli bir ekip tarafından ayrıntılı bir hikâye alımı ve fizik muayene gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda danışanlarımızın pelvik taban kaslarının kuvveti ve işleyiş mekanizmaları pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından değerlendirilmektedir.
Bunun yanı sıra danışanımızın pelvik taban kasları ile bağlantılı olan core kaslarını, solunum kasları ve postürleri de değerlendirip kişiye özgü egzersiz programımızı hazırlıyoruz.
Pelvik taban fizyoterapistleri tarafından uygulanan ilk seansımızda danışanlarımıza sağlıklı mesane ve bağırsak eğitimi (üroterapi) veriyoruz. Üroterapi seansı içerinde günlük yaşam alışkanlıkları, tuvalet alışkanlıkları, beslenme alışkanlıkları ve de izlenecek olan yol haritası hakkında bilgilendirmeler ve düzenlemeler yer almaktadır. Takiben ikinci seansımız da ise yine pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından uygulanan pelvik taban kas rehabilitasyonuna başlıyoruz. Uyguladığımız pelvik taban kas rehabilitasyon seanslarında solunum egzersizlerini, manuel terapi yaklaşımlarını, elektroterapi uygulamalarını, biofeedback eşlikli pelvik taban kas eğitimini ve klinik egzersizleri yaklaşımlarından oluşan kombine fizyoterapi yaklaşımlarını kullanıyoruz. Danışanımızın pelvik taban kaslarını fark etmesi ve doğru çalıştırabilmesi için birebir kas eğitimini desteklemek amacıyla teknolojik ekipmanları sürecimize dahil ediyoruz.
Aynı zamanda danışanlardan doldurmalarını beklediğimiz bağırsak günlükleriyle de sürecin seyrini objektif bir şekilde değerlendirmiş oluyoruz.
İlaç kullanımlarının kısa süreli etkilerine kıyasla, sorunumuzda rehabilitasyonunun etkisiyle kalıcı bir çözüme gitmiş olmayı hedefliyoruz. Zamanında ve gecikmeden aksiyon almanın önemli olduğu bu sürece danışanların da disiplinle devam etmesi büyük önem taşımaktadır.
Sürecin gidişatı, kişinin ihtiyacına yönelik olarak şekillenmekle birlikte danışanın kaç seans alacağı ve seansların ne kadar uzun süreceği danışanın sürece olan cevabı durumuna göre değişmektedir. Rehabilitasyon merkezli seanslarımızın “kişiye özel” olmasına çok önem veriyor o nedenle her danışanımıza özel bir yaklaşım sunuyoruz. Başarı oranlarımızın bu denli yüksek ve kalıcı olmasını da bütüncül yaklaşım anlayışımıza borçluyuz.
İYE, erken teşhis edildiğinde düzenli ilaç kullanımı ve mesane eğitimi ile kısa sürede sonuç edilebilen bir rahatsızlıktır. Ancak enfeksiyon ilerlerse ve sıklıkla tekrar ediyorsa kendiliğinden geçebileceğini düşünmek daha ciddi problemlere yol açabilir. İdrar yolu rahatsızlıkları devam ettikçe ortaya çıkan en yaygın problem, pyelonefrit adlı böbreklerin enfeksiyonudur. Özellikle mesanede oluşan enfeksiyonların yayılımı sonucu böbreklerde kalıcı hasara yol açabilir.
İdrar yolu enfeksiyonu sürekli hale gelir ve bu duruma yönelik çözümlere başvurulmaz ise probleme neden olan bakteriler kana karışıp diğer organlara da yayılabilir. Bu durum; organ yetmezliğine ve daha fazla ilerlerse mortaliteye neden olabilir. İleri zamanlarda böbrek yetmezliğine yol açabileceği gibi bu durum uzun ve daha acılı uygulamaları gerektirebilir.
Sık İdrar yolları enfeksiyonları geçmezse/müdahale edilmezse böbrekler etkilenebilir mi?
Evet. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına müdahale edilmediği takdirde böbreklere idrar kaçağı riski artar. Bu durum VUR dediğimiz vesikoüretral reflüye sebep olabilir. Bu durum ilerlerse ciddi böbrek hasarlarına yol açabilmektedir. Bu durumla karşı kalmamanız adına, gecikmeden uzman hekimlere danışmanızı önermekteyiz.
Çocuğumun idrar yolu enfeksiyonu olduğunu nasıl anlayabilirim?
İdrar yolu enfeksiyonları çocuklarda genellikle kendini ateş, işeme esnasında yanma ve ağrı, karın ağrısı gibi semptomlarla gösterebilmektedir. Ancak her zaman her idrar yolu enfeksiyonu geçiren çocuk bu semptomları göstermeyebilir. O sebeple bu gibi bir durumdan şüphelenildiği takdirde uzman hekimlere danışmanızı önermekteyiz.