Kronik Kabızlık

Kronik Kabızlık

Nedir, Ne kadar yaygındır?

Konstipasyon yani kabızlık, sık karşılaşılan gastrointestinal sorunların başında gelmektedir. Bağırsak hareketlerinde yavaşlama ve/veya dışkının sertleşmesi olarak tanımlanır. Dışkılamada normal ritmin dışında gözlenen azalma, dışkılama esnasında zorlanma-ıkınma ihtiyacı, dışkıyı tamamen boşaltamama ve/veya dışkılarda gözlenen sertleşme olacak şekilde farklı biçimlerde kendini gösterebilir. Tahmin edilenin aksine, her gün dışkılayabilen bir birey de kabızlık yaşayabilmektedir. Kabızlık özellikle yetişkin popülasyonda sıklıkla karşılaşılmakla birlikte %15-20 aralığında görülmektedir. Kabızlık kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha sık görülmektedir. Birçok farklı nedenden kaynaklanabilir ve müdahale edilmediği takdirde birçok farklı disfonksiyona sebep olabilmektedir.

Çeşitli sebeplerle bağırsak içerisinde dışkı hareketinin zorlaşmasıyla ortaya çıkan kabızlık birçok farklı sebepten kaynaklanabilir.

  • Aile öyküsünde kabızlık bulunan bireylerde kabızlık gelişme ihtimali daha yüksektir.
  • Beslenme rutinlerindeki sorunlarda kabızlığa sebep olabilir. Lif yönünden zayıf bir beslenme düzeni, yetersiz sıvı alımı, paketli gıdaların aşırı tüketimi gibi beslenme rutinleri kabızlığı beraberinde getirir.
  • Çeşitli gıdalara karşı hassasiyet gösteren bünyelerde (laktoz, gluten vb.) kabızlık görülebilir.
  • Çocuk yaşlarda gelişebilen dışkı tutma alışkanlığı, pelvik taban kaslarının çalışma mekanizmasını bozarak kabızlığa sebep olabilmektedir. Aynı zamanda dışkı tutma alışkanlığı ile bağırsak içerisinde, boşaltım gerçekleştirilmemesinden kaynaklı olarak, dışkı birikmesi de bağırsak içi dışkı transitini zorlaştırır. Çocukluk çağında geçirilmiş sorunlu bir tuvalet eğitimi süreci de bu sorunla karşılaşılmasına sebep olabilir.
  • Çeşitli ilaçların yan etkileri de kabızlığa sebep olabilir.
  • Günlük rutinlerde gerçekleşen ani değişimler, seyahatler ve stres gibi faktörler de kabızlığa yol açabilir.
  • Normal dışkılama sıklığının azalması
  • Dışkıların sert ve kuru olması
  • Bağırsağı tam boşaltamamış olma hissi
  • Karında şişlik
  • Zorlanarak dışkılama
  • Dışkılarken anüste ağrı hissedilmesi
  • Ateş ve iştahta azalma
  • Dışkıda ve anüste kan görülmesi
  • Hikâye Alımı: Kabızlık gibi birçok değişkenin etki ettiği durumlarda detaylı hikâye alımı çok önemlidir. Detaylı bir hikaye, aile geçmişinden kabızlığı tetikleyici faktörlere kadar detaylıca alındığı takdirde, kabızlık tespiti ve ciddiyetini tespit etmede büyük önem taşır.
  • Fizik Muayene: Detaylı bir hikâye alımı sonrası, fizik muayene ile bulgular tekrar değerlendirilebilir. Özellikle bacak ve karın kaslarının, pelvik taban kaslarının değerlendirilmesine öncelik verilir. Yapılan abdomen muayenesinde de bağırsaklarda dışkı hareketliliği hakkında fikir sahibi olunur.
  • Pelvik Taban Kas EMG Ölçümü: Pelvik taban kaslarının fonksiyonelliğini değerlendirmek adına, pelvik taban kaslarına yerleştirilen yüzeyel elektrotların yardımı ile pelvik taban EMG kas ölçümü yapılır. EMG yardımıyla yapılan bu ölçüm, sürecin etkinliğini görmek adına belli aralıklarla tekrarlanmaktadır.
  • Ultrason: Kabızlık görülen bireylerde sıklıkla gördüğümüz artan rektum çapını değerlendirmek adına ultrason da tanı için kullanılan tetkikler arasında geçmektedir.
  • Kolonoskopi: Bağırsakta şüphelenilen farklı anomalilerin detaylı incelemesi için kolonoskopi de başvurulabilen tetkiklerdendir.
  • Röntgen: Batında herhangi bir tıkanıklığa rastlanıp rastlanmadığını gözlemlemek adına, çok sık başvurulmasa da karın röntgeni de istenebilen tetkikler arasında yer alır.
  • Bağırsak geçiş süresi: Bağırsaktaki transit süresini gözlemlemek adına, bireye oral yolla verilen bir kapsül yardımıyla, verilen kapsülün izlediği yol ve hızı röntgende gözlenerek transit çalışma adı verilen tanı yöntemi ile değerlendirilebilir.

Beslenme düzenini modifiye etmek, kabızlığın iyileşme sürecinde önemli bir yere sahiptir. Yeterli sıvı alımı, lifli gıdalara daha fazla yer verilmesi, intolerans gösterilen gıdalardan kaçınmak kabızlık beraberinde gelen şikayetleri azaltmada önemli rol oynamaktadır. Yalnızca beslenmede değil, günlük alışkanlıklarda birtakım değişikliklere gitmek de semptomları kontrol altına almak için gereklidir. Tuvalet pozisyonu ve tuvalet saatlerine özen göstermek modifiye edilecek günlük alışkanlıkların başında gelir.

Kabızlık, sıklıkla yalnızca beslenme alışkanlıklarından kaynaklı görülen bir sorun olarak ele alınabilmektedir. Ancak kabızlık sorunu ile baş eden bireylerin çoğunda pelvik taban kaslarında disfonksiyon gözlenmektedir. Bu sebeple uygulama seçenekleri arasında pelvik taban kas rehabilitasyonu oldukça önemli bir yere sahiptir. Dışkılama anında gevşemesi beklenen bu kas grubunun fonksiyonunu yerine getirememesi durumunda kabızlık gözlenebilir. Bu durumun önüne geçmek adına pelvik taban kas grubunun eğitimi kabızlığın kalıcı çözüm seçenekleri arasında çok önemli bir basamaktır.

Yukarıdaki seçeneklere yeterli cevap alınamadığı takdirde ilaç kullanımına da başvurulabilir.

Öncelikli olarak şubelerimize başvuran her danışanımızdan alanında uzman ve tecrübeli bir ekip tarafından ayrıntılı bir hikâye alımı ve fizik muayene gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda danışanlarımızın pelvik taban kaslarının kuvveti ve işleyiş mekanizmaları pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından değerlendirilmektedir.

Bunun yanı sıra danışanımızın pelvik taban kasları ile bağlantılı olan core kaslarını, solunum kaslarını ve postürlerini de değerlendirip kişiye özgü egzersiz programımızı hazırlıyoruz.

Pelvik taban fizyoterapistleri tarafından uygulanan ilk seansımızda danışanlarımıza pelvik taban sağlığı hakkında eğitim veriyoruz. Eğitim seansı içerisinde günlük yaşam alışkanlıkları, tuvalet alışkanlıkları, beslenme alışkanlıkları ve de izlenecek olan yol haritası hakkında bilgilendirmeler ve düzenlemeler yer almaktadır. Takiben ikinci seansımızda ise yine pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından uygulanan pelvik taban kas rehabilitasyonuna başlıyoruz. Uyguladığımız pelvik taban kas rehabilitasyon seanslarında solunum egzersizleri, manuel terapi yaklaşımları, elektroterapi uygulamaları, biofeedback eşlikli pelvik taban kas eğitimi ve klinik egzersiz yaklaşımlarından oluşan kombine egzersiz yaklaşımlarını kullanıyoruz. Danışanımızın pelvik taban kaslarını fark etmesi ve doğru çalıştırabilmesi için birebir kas eğitimini desteklemek amacıyla teknolojik ekipmanları seanslarımıza dahil ediyoruz.

Seansların gidişatı, kişinin ihtiyacına yönelik olarak şekillenmekle birlikte danışanın kaç seans alacağı ve seansların ne kadar uzun süreceği danışanın sürece olan cevabının durumuna göre değişmektedir. Rehabilitasyon merkezli yaklaşımımızın “kişiye özel” olmasına çok önem veriyor o nedenle her danışanımıza özel bir yaklaşım sunuyoruz. Başarı oranlarımızın bu denli yüksek ve kalıcı olmasını da bütüncül yaklaşım anlayışımıza borçluyuz.

Kabızlığa müdahale edilmediği takdirde, pelvik taban kaslarını işleyişini ciddi seviyede bozabilir. Pelvik taban kas fonksiyonlarının bozulmasıyla, kabızlığa ek olarak farklı mekanizmaları da bozarak çeşitli mesane bağırsak ve pelvik taban disfonksiyonları oluşabilir. Kabızlık kaynaklı idrar kaçırma, dışkı kaçırma sıklıkla görülen ikincil problemlere örnek verilebilir.

Bağırsakta uzun süre tutulup, dışarı atılamayan dışkı vücutta enfeksiyon riskini artırmaktadır. Aynı zamanda rektumda biriken dışkı sebebiyle artan rektum çapı da süreci kısır bir döngüye sokmada rol oynamaktadır. İleri dönemde cerrahiye başvurulması bile seçenekler arasında yer alır. Bu sebeplerden ötürü kabızlığa yönelik gecikmeden aksiyon alınmalı ve uzmanlara ivedilikler başvurulmalıdır.

Kabızlık için probiyotik desteği yeterli midir?

Hayır, probiyotikler bağırsak miktobiyotasını destekleyen, floranın dengesinin korunmasına yardımcı olan takviyelerdir. Probiyotikler, kabızlıkla bozulma tehlikesi taşıyan bağırsak florasına destek olsa da tek başına kabızlık için kullanılan veya kabızlığı çözen takviyeler değildirler.

Kronik kabızlık müdahale edilmezse nelere sebep olabilir?

Kabızlık problemi, müdahale edilmediği takdirde farklı mesane ve bağırsak disfonksiyonlarına da sebep olabilmektedir. Mesane ve rektumun anatomik yerleşimleri sebebiyle yakın ilişkisi, kabızlık gibi sorunların idrar kaçırmayı tetiklemesine sebep olmaktadır. Uzun süreli kabızlıklar anal fissürlere de sebep olabilmektedirler.

Kabızlık ve pelvik taban kasları arasındaki ilişkisi nedir?

Kabızlık ile mücadele eden bireylerin çoğunluğu, pelvik taban kaslarını fonksiyonel kullanamamaktadırlar. Pelvik taban kaslarındaki gerginlik ve spazm dışkılamayı zorlaştırabilir. Bu sebeple pelvik taban kas rehabilitasyonu kabızlığın yönetiminde önemli bir basamağıdır.