Koksidinia (Kuyruk Sokumu Ağrısı)

Koksidinia (Kuyruk Sokumu Ağrısı)

Nedir, Ne kadar yaygındır?

Koksidinia (kuyruk sokumu ağrısı), omurganın alt kısmındaki (kuyruk sokumu) kemik yapısında veya çevresinde meydana gelen ağrı, düşme sırasında kuyruk sokumuna travma, sert veya dar bir yüzeyde uzun süre oturma, dejeneratif eklem değişiklikleri veya vajinal doğumdan kaynaklanabilen ağrıdır.

  • Düşme: Kişi gerçekten kötü bir düşüş yaşarsa, kuyruk kemiğini (kuyruk sokumu) yaralayabilir, kırabilir veya yerinden çıkarabilir.
  • Tekrarlayan Gerilme Yaralanması: Bisiklete binme ve kürek çekme gibi sporlar, öne arkaya yaslanmayı ve omurgayı esnetmeyi gerektirmektedir. Bu tekrarlanan hareketin çok fazla olması kuyruk sokumunun etrafındaki dokuları zorlayabilmektedir.
  • Hamilelik / Doğum: Hamileliğin üçüncü üç aylık döneminde, kadının vücudu sakrum ve kuyruk sokumu arasındaki alanı yumuşatan hormonlar salgılamaktadır. Bu durum, kuyruk sokumunun doğum sırasında gerektiği gibi hareket etmesini sağlamaktadır. Bu doğal bir süreçtir, ancak ne yazık ki bu tür hareketler kuyruk sokumunun etrafındaki kasları ve bağları çok fazla gererek ek ağrıya neden olabilmektedir. Yumuşak dokulardaki böyle bir zorlama, kuyruk sokumunun doğru açıda desteklenmesi engellemektedir.
  • Obezite: Ekstra ağırlık, kuyruk sokumuna ek basınç uygulamaktadır. Bu, kuyruk sokumunun geriye doğru eğrilmesine neden olabilmektedir. Kuyruk kemiği yerinde değilse incinebilmektedir.
  • Zayıflık: Kalçada, kuyruk sokumunun çevresindeki kaslara, bağlara ve tendonlara sürtünmesini önleyecek kadar yağ yoksa, buna neden olabilmektedir. Sürtünme yumuşak dokuları alevlendirmektedir.
  • Oturma: Sadece bu basit hareket, özellikle sert veya dar bir yüzeyde oturuluyorsa, kuyruk sokumu ağrısını artırabilmektedir. Sık sık kalkmak, gerinmek ve kısa bir yürüyüş yapmak iyi gelecektir.
  • Kanser: Sadece nadir durumlarda kuyruk kemiği ağrısı kanser belirtisidir. Bu son derece olası değildir.

Kuyruk sokumu ağrısı donuk ve ağrılı hissedilebilmektedir. Ancak oturma, oturur pozisyondan ayağa kalkma veya uzun süre ayakta durma gibi belirli aktiviteler sırasında tipik olarak keskinleşmektedir. Dışkılama ve cinsel ilişkide de ağrılı hale gelebilmektedir. Kadınlar için kuyruk sokumu ağrısı, menstrüasyonu da rahatsız edebilmektedir.

İlk olarak, genel tıbbi geçmiş alındıktan sonra, sağlık uzmanı danışana düşme veya doğum da dahil olmak üzere yakın zamanda meydana gelen herhangi bir travmayı soracaktır. Ardından, bariz bir kırık, deformite, kitle veya apse (enfeksiyon) olup olmadığını kontrol etmek için alanın görsel muayenesini yapacaktır.

Kuyruk sokumu ağrısını (koksidinia) teşhis etmek için hangi testler kullanılır?

Kırık olup olmadığını kontrol etmek için:

  • Röntgen
  • BT tarama

Enflamasyon ve kordoma (omurganın nadir görülen bir kanserli tümör türü) olup olmadığını kontrol etmek için:

  • MR
  • Kemik taraması

Kronik kuyruk sokumu ağrısı için olası yöntemler şu şekildedir:

  • Fizyoterapi: Pelvik taban alanında uzmanlaşmış bir fizyoterapist, danışana solunum eğitimini ve pelvik taban gevşetme tekniklerini nasıl yapacağını gösterebilmektedir.
  • Manipülasyon ve Mobilizasyon: Kuyruk kemiğine bağlı kaslara masaj yapmak ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilmektedir. Manipülasyon tipik olarak rektum yoluyla yapılmaktadır.
  • İlaç Kullanımı: Kuyruk kemiğine lokal anestezik enjeksiyonu ağrıyı birkaç hafta dindirebilmektedir. Bazı antidepresanlar veya anti-epileptik ilaçlar da kuyruk kemiği ağrısını hafifletebilmektedir.
  • Ameliyat: Koksigektomi olarak bilinen bir prosedür sırasında, koksiks cerrahi olarak çıkarılmaktadır. Bu seçenek genellikle yalnızca diğer tüm yaklaşımlar başarısız olduğunda önerilmektedir.

Öncelikli olarak şubelerimize başvuran her danışanımızdan alanında uzman ve tecrübeli bir ekip tarafından ayrıntılı bir hikâye alımı ve fizik muayene gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda danışanlarımızın pelvik taban kaslarının kuvveti ve işleyiş mekanizmaları pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından değerlendirilmektedir.

Bunun yanı sıra danışanımızın pelvik taban kasları ile bağlantılı olan core kaslarını, solunum kaslarını ve postürlerini de değerlendirip kişiye özgü egzersiz programımızı hazırlıyoruz.

Pelvik taban fizyoterapistleri tarafından uygulanan ilk seansımızda danışanlarımıza pelvik taban sağlığı hakkında eğitim veriyoruz. Eğitim seansı içerisinde günlük yaşam alışkanlıkları, tuvalet alışkanlıkları, beslenme alışkanlıkları ve de izlenecek olan yol haritası hakkında bilgilendirmeler ve düzenlemeler yer almaktadır. Takiben ikinci seansımızda ise yine pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından uygulanan pelvik taban kas rehabilitasyonuna başlıyoruz. Uyguladığımız pelvik taban kas rehabilitasyon seanslarında solunum egzersizleri, manuel terapi yaklaşımları, elektroterapi uygulamaları, biofeedback eşlikli pelvik taban kas eğitimi ve klinik egzersiz yaklaşımlarından oluşan kombine fizyoterapi yaklaşımlarını kullanıyoruz. Danışanımızın pelvik taban kaslarını fark etmesi ve doğru çalıştırabilmesi için birebir kas eğitimini desteklemek amacıyla teknolojik ekipmanları seanslarımıza dahil ediyoruz.

Seansların gidişatı, kişinin ihtiyacına yönelik olarak şekillenmekle birlikte danışanın kaç seans alacağı ve seansların ne kadar uzun süreceği danışanın sürece olan cevabının durumuna göre değişmektedir. Rehabilitasyon merkezli yaklaşımımızın “kişiye özel” olmasına çok önem veriyor o nedenle her danışanımıza özel bir yaklaşım sunuyoruz. Başarı oranlarımızın bu denli yüksek ve kalıcı olmasını da bütüncül yaklaşım anlayışımıza borçluyuz.

Koksidinia yaşamı tehdit eden bir durum değildir, ancak birçok yönden stresli ve yaşamı değiştiren bir durum olabilmektedir. Uzun süre oturmaktan kaynaklanan ağrı iş yapmayı zorlaştırabilmektedir. Her türlü ağrı gibi, iyi uyuma yeteneğini etkileyebilmektedir.