Erektil Disfonksiyon

Erektil Disfonksiyon

Erektil disfonksiyon (iktidarsızlık), cinsel ilişki için yeterli sertleşmeyi sağlayamama ve bu sertliği koruyamama durumudur. Sertleşme problemi zaman zaman yaşanıyor ve sürekli tekrar etmiyor ise endişe edilecek bir durum değildir. Ancak sürekli olan bir problem ise çözümlenmesi gereken ürolojik bir problemdir. Prostat cerrahisi sonrası sertleşme sorunu birçok danışanın yaşadığı bir durum olmakla birlikte yaşın ilerlemesi riski arttırmaktadır. Özellikle prostat cerrahisi öncesi danışanın ereksiyon probleminin olmaması yaşanacak olası ereksiyon problemi riskini arttırmaktadır.

Erektil disfonksiyon, cerrahisinden sonra sıklıkla oluşmaktadır.

Prostat bezinin tamamen çıkarılması olan radikal prostatektomi operasyon sırasında ereksiyonu sağlayan küçük sinirlerin, kasların ve kan damarları çoğunlukla hasarlanır ve bunun sonucunda erektil disfonksiyon meydana gelebilir. Cerrahiden sonra gelişen erektil disfonksiyonun ortadan kalması bir yıl ile birkaç yıl arasında değişebilmektedir. Şayet sorun uzun dönem devam eder ise ilgili hekim pelvik taban rehabilitasyonu, ilaç ve yardımcı cihaz kullanımını önerebilir.

Aşağıdaki durumlarda prostat kanseri ameliyatı sonrasında erektil disfonksiyonu gelişme olasılığınız daha yüksektir:

  • 60 yaş ve üstü hastalarda
  • Ameliyat öncesinde erektil disfonksiyona dair şikayetlerin olması
  • Genel sağlığın kötü olması
  • Sigara kullanımı
  • Fiziksel hareketsizlik
  • Sertleşme (ereksiyon) sorunu
  • Setleşmeyi devam ettirmede sorun
  • Azalmış cinsel istek

Erektil disfonksiyonun doğru yönetimi için uzman tanı ve çözümlenmesi gerekmektedir. Uygulunan tetkik ve değerlendirmelerde tanı, cinsel işlev öyküsü, genel tıbbi öykü, psikososyal öykü, ilaç öyküsü, fizik muayene ve uygun laboratuvar testlerini içerir.

  • İlaç Kullanımı: Ağızdan alınan ilaçlar penisteki kasları gevşeterek kanın hızla içeri girmesine izin verir. Ortalama olarak, ilaçların çalışmaya başlaması yaklaşık bir saat sürer ve ereksiyona yardımcı etkileri 8 ila 36 saat arasında devam edebilir. Yapılan çalışmalarda, sinir koruyucu prostatektomi veya daha kesin radyasyon uygulaması uygulanan erkeklerin yaklaşık %75'i, bu ilaçları kullandıktan sonra ereksiyona başarılı bir şekilde ulaştığını bildirilmiştir.  Uygulamalardan sonra erektil işlevi geri kazanamayan erkekler, ilgili doktor tarafından reçetelendirilmeyle farmakolojik olarak ereksiyonu sağlayan enjekte edilebilir ilaçları deneyebilir.
  • Mekanik Cihaz Kullanım (vakumlu sertleşme cihazı)ı:  Vakumlu cihazlar ile penise giden kan akışı artırılarak mekanik olarak ereksiyon oluşturulabilir.
  • Cerrahi:  Şiddetli sertleşme problemi olan kişilerde alternatif çözümlenmez, işe yaramaz ise cerrahiye başvurulabilir. Cerrahi işlem ile penisin içerisine sertleşmeyi sağlayan protez yerleştirilir. İçeriye konan protezler yarı sert (şişirilemeyen) ve şişirilebilir olmak üzere iki çeşittir. Bu işlem genel anestezi altında yapıldığından, diğer sağlık nedenlerinden dolayı ameliyat için uygun olmayan erkeklere uygulanamaz.
  • Psikolojik Destek:  Psikolojik destek, erektil disfonksiyonu yönetmek için önemli bir yardımcıdır. Şayet hekim prostat cerrahisi sonrası oluşan disfonksiyonun yanı sıra psikolojik kökenli bir problem saptar ise psikolojik destek almayı önerebilir.
  • Nöromodülasyon: Nöromodülasyon tedavisi, sağlam sinirleri canlandırarak sinir büyümesine teşvik eder.
  • Pelvik Taban Rehabilitasyonu: Pelvik taban kasları erektil fonksiyonda rol oynar. Çok sıkı ve kronik olarak kısa olan pelvik taban kasları, penisin şaftına kan akışını kısıtlar ve penise duyu sağlayan sinirlere baskı yapar. Gevşeme özelliği olan kaslar bir ereksiyon sağlamak için devreye girmez ve boşalma sırasında kasılmayı zayıflatabilir. Pelvik taban rehabilitasyonunda erektil disfonksiyonun çözülmesine yardımcı olmak için manuel teknikler, egzersiz programları, diyet ve aktivite değişiklikleri ve eğitim programları kullanılır. Bağ dokusu manipülasyonu adı verilen bir teknik, karın, iç uyluk, kasık, kalça ve bel dahil olmak üzere pelvisi çevreleyen alanlarda bağ dokusu kısıtlamalarını gevşetir. Pelvik taban kaslarının manuel olarak serbest bırakılması kas gerginliğini hafifletmeye yardımcı olabilir. Pelvik taban kasları için uygulanan spesifik egzersizler kasları güçlendirir ve optimal işlevi geri kazandırmaya yardımcı olur. Günlük aktivitelerin organize edilmesi, diyet ve eğitim gibi yaşam tarzı değişiklikleri, erektil disfonksiyonun altında yatan nedenlerin ele alınmasına yardımcı olabilir.

Öncelikli olarak şubelerimize başvuran her danışanımızdan alanında uzman ve tecrübeli bir ekip tarafından ayrıntılı bir hikaye alımı ve fizik muayene gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda danışanlarımızın pelvik taban kaslarının kuvveti ve işleyiş mekanızmaları  pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından değerlendirilmektedir.

Bunun yanı sıra danışanımızın pelvik taban kasları ile bağlantılı olan kor kaslarını, solunum kasları ve postürleri de değerlendirip kişiye özgü seans programımızı hazırlıyoruz.

Pelvik taban fizyoterapistleri tarafından uygulanan ilk seansımızda danışanlarımıza sağlıklı mesane ve bağırsak eğitimi (üroterapi) veriyoruz. Üroterapi seansı içerinde günlük yaşam alışkanlıkları, tuvalet alışkanlıkları, beslenme alışkanlıkları ve de izlenecek olan yol haritası hakkında bilgilendirmeler ve düzenlemeler yer almaktadır. Takiben ikinci seansımız da ise yine pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından uygulanan pelvik taban kas rehabilitasyonuna başlıyoruz. Uyguladığımız pelvik taban kas rehabilitasyon seanslarında solunum egzersizlerini, manuel terapi yaklaşımlarını, elektroterapi uygulamalarını, biofeedback eşlikli pelvik taban kas eğitimini ve klinik egzersizleri yaklaşımlarından oluşan kombine fizyoterapi yaklaşımlarını kullanıyoruz. Danışanımızın pelvik taban kaslarını fark etmesi ve doğru çalıştırabilmesi için birebir kas eğitimini desteklemek amacıyla teknolojik ekipmanları sürecimize dahil ediyoruz.

Sürecin gidişatı, kişinin ihtiyacına yönelik olarak şekillenmekle birlikte danışanın kaç seans alacağı ve seansların ne kadar uzun süreceği danışanın sürece olan cevabın durumuna göre değişmektedir. Rehabilitasyon merkezli sürecimizin “kişiye özel” olmasına çok önem veriyor o nedenle her danışanımıza özel bir yaklaşım sunuyoruz. Başarı oranlarımızın bu denli yüksek ve kalıcı olmasını da bütüncül yaklaşım anlayışımıza borçluyuz.

Sigara kullanmak erektil disfonksiyona neden olur mu?

Sigara içmek erektil disfonksiyon olmak üzere birçok sağlık problemine neden olabilir. Sigara içmek kan damarlarına zarar vererek penise giden kan akışını bozabilir ve erektil disfonksiyona neden olabilir.

Kronik sağlık problemleri erektil disfonksiyona neden olabilir mi?

Evet! Diyabet, depresyon, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, nörolojik hastalıklar veya böbrek hastalığı erektil disfonksiyona katkıda bulunabilir. Bazen bu durumları tedavi etmek için kullanılan ilaçlar da erektil disfonksiyona neden olabilir. Bireysel sağlık sorunlarınız hakkında daha spesifik bilgi edinmek ve bunların erektil disfonksiyona katkıda bulunup bulunmayacağını görmek için ilaçlarınızı ve tıbbi durumlarınızı doktorunuza danışın.

Prostat cerrahisi sonrası her hastada ereksiyon problemi görülür mü?

Bu soruyu direkt olarak net bir cevap vermek doğru değildir. Cerrahi sonrası ereksiyon probleminin gelişip gelişmeyeceği birçok faktöre bağlı olarak değişmektedir. Bu anlamda hastalık yoktur ve hastalık vardır cümlesi oldukça doğrudur. danışanın yaşı, yaşam alışkanlıkları, genel sağlık durumu, prostat içerisinde yayılan kanserli dokunun oranı ve etkilenim oranı gibi birçok faktör erektil disfonksiyon oluşumunda belirleyici faktördür. Bunun yanı sıra cerrahide kullanılan yöntemler ve teknikler de erektil disfonksiyonun oluşup oluşmayacağı konusunda etkilidir.

Prostat cerrahisinden sonra ereksiyon problemleri ne zaman düzelir?

Şayet cerrahi sırasında sinirler hasar almış ise cerrahiden bir buçuk yıl sonrasında danışanların yaklaşık %75’inde ereksiyon problemi devam eder. Bu oran ikinci yılın sonunda %40lara karda düşer. Şayet sinir korumalı cerrahiler yapıldıysa cerrahiden bir yıl sonra danışanlarda düzelmeler meydana gelebilir. Bu anlamda fizyolojik iyileşmenin pelvik taban rehabilitasyonu ile desteklenmesi oldukça değerlidir.

Prostat cerrahisi sonrası ereksiyon problemleri için neler yapılmalıdır?

Öncelikle mutlaka ilgili hekim tarafından değerlendirilmeniz ve tedavi programınızın çizilmesi gerekmektedir. Cerrahi sonrası başlatılan penil rehabilitasyon programları sürecin daha hızlı atlatılmasına yardımcı olabilir. Cerrahi öncesinde ve sonrasında penil rehabilitasyonunun uygulanması danışanın yaşam kalitesini arttırması açısında önemli olacaktır. Penil rehabilitasyounun içerisinde reçetelendirilmiş ilaçlar, vakumlu cihazlar, pelvik taban rehabilitasyonu ve penil protezleri yer almaktadır.

Erektil disfonksiyonlar ne sıklıkla gözlenir?

Kişiler arasında oldukça nadir sanılsa da aslında birçok erkek çeşitli erektil disfonksiyonlar ile başa çıkmaktadır. Erken boşalma, sertleşme problemi gibi erektil disfonksiyonlar her üç erkekten birinde gözlenmektedir. Ancak birçok erkek bu durum bazında yardım almaktan çekinmekte ve uzman görüşüne başvurmamaktadır.

4) Neden erektil disfonksiyon yaşıyor olabilirim?

Bu durum birçok sebepten kaynaklanıyor olabilir. Stres, kaygı, endişe gibi durumlar ciddi tetikleyiciler arasında geçmektedir. Ayrıca prostat vb ürolojik sorunlar tetikliyor olabilir. Hormonal değişimler, kalp sağlığı sorunları da erektil disfonksiyonlara sebep olabilir. Bu durumun sebebini belirlemek için uzmanlarla görüşmenizi öneriyoruz.