Uykuda İdrar Kaçırma (Enürezis)
Nedir, Ne kadar yaygındır?
Noktürnal Enürezis halk arasında gece alt ıslatma olarak bilinmektedir. İnsan gelişiminde 5 yaş sonrası gece ve/veya gündüz alt ıslatma normal olarak kabul edilmemesi gereken bir durumdur. Gece idrar kaçırmaya eşlik eden gündüz idrar kaçırma, gündüz sık gitme, ani sıkışma hissi, kesik kesik idrar yapma gibi problemler var ise takibindeki bakış açısı da değişmektedir.
Noktürnal Enürezis görülme sıklığı yaşa göre değişmektedir.
- 5 yaş grubu çocuklarda %15-20’lerde,
- 8 yaş grubu çocuklarda %7’lerde,
- 12 yaş grubu çocuklarda %3’lerde,
- 15 yaşını geçmiş kişilerde ise %1 oranında gözlenmektedir.
İnsan gelişimi düşünüldüğünde 5 yaşına kadar gece alt ıslatma normal olarak sınıflandırılmaktadır. 5 yaşını geçmiş çocuklarda ve yetişkinlerde ise gece alt ıslatmanın altta yatan nedeni tam olarak bilinmemektedir fakat birçok farklı faktörün rol oynadığı düşünülmektedir.
Halk arasında genelde gece idrar kaçırmanın psikolojik temelli olduğu düşünülür fakat bu çok büyük oranda doğru değildir. Gece idrar kaçırmanın organik ve organik olmayan nedenleri vardır. Noktürnal Enürezis çoğunlukla karşımıza organik olmayan nedenler dolayısıyla çıkmaktadır.
Noktürnal Enürezisin Organik Nedenleri
- Diyabet
- İdrar yolu enfeksiyonu
- Kalp sorunları
Noktürnal Enürezisin Organik Olmayan Nedenleri
- Gece üretilen idrar miktarının fazla olması (Poliüri)
- Uyarılma bozukluğu ile ilgili problemler
- Mesane kapasitesinin küçüklüğü
- Kabızlık
- Uyku apnesi
Noktürnal Enürezis yani toplumda bilinen ismiyle gece alt ıslatmanın isminden de anlaşılacağı üzere gündüz ve/veya gece uyku sırasında istemsiz ve kontrolsüz olarak idrar kaçırmanın gerçekleşmesidir. İdrar kaçırmanın miktarı kişiden kişiye ve durumdan duruma değişebilmektedir. Ayrıca uyku esnasında idrar kaçırmaya ek olarak kişilerde gündüz semptomları da görülebilmektedir.
Noktürnal Enürezise eşlik eden gündüz bulguları:
- Sık idrar gitme
- Ani sıkışma hissi
- Gündüz idrar kaçırma
- Kesik kesik idrar yapma
- İdrar yapmada zorluk
- İdrar yapma sırasında ve/veya sonrasında oluşan ağrı (Pelvik ağrı)
- İdrar akımının zayıf olması gibi birbirinden farklı problemler olabilmektedir. Kişiler mutlaka ayrıntılı şekilde değerlendirilmelidir.
Şubelerimize başvuran her danışanımızdan tanının konabilmesi için alanında uzman ve tecrübeli hekim tarafından ayrıntılı bir hikaye alımı gerçekleştirilmektedir. Doktor tarafından semptomlar ayrıntılı şekilde değerlendirildikten sonra fizik muayene gerçekleştirilmektedir.
- Fizik Değerlendirme : Alanında uzman hekim tarafından gerekli görülen bölgeler muayene edilmektedir. Bu bölgeler içerisinde genital bölge, rektum, omurga ve karın muayenesi bulunmaktadır. Doktor tarafından kişinin nörolojik muayenesi de gerçekleştirilmektedir.
- İdrar tahlili ve İdrar Kültürü : Ürolojik problemlerde idrar yolu enfeksiyonunun tespiti ya da tanı koyarken enfeksiyonun olmadığını görmek amacıyla basit idrar tahlil ve kültür değerlendirmesi yapılmaktadır. İdrarda görülen bakteri, kan ya da lökosit gibi durumlar idrar yolu enfeksiyonu olabileceğini göstermektedir.
- Üroflovmetri Testi : İdrar akış testi olarak da bilinen üroflovmetri uygulaması oldukça kolay ve hızlı şekilde sonuç veren bir testtir. Herhangi bir rahatsız edici ya da ağrılı durum içermeyen bu test kişinin işeme eğrisi, idrar miktarı, idrar yapma hızı ve süresi, idrar yapma sırasında pelvik taban kaslarının kasılıp kasılmadığı ile ilgili bilgi vermektedir. Testin uygulanması için kişilerden belirli miktarda su içip idrara sıkışması istenmektedir. Daha sonrasında kişinin pelvik taban kas aktivasyonu görebilmek için makat bölgesine iki adet yüzeyel EMG elektrodu yapıştırılarak bilgisayar ile bağlantı kurabilen özel bir idrar kabına idrar yapması istenmektedir.
- Böbrek ve Mesane Ultrasonografisi: Ultrasonografi basit bir yöntem olmasına rağmen oldukça bilgi verici bir değerlendirme methodudur. Hem böbrek hem mesane değerlendirmesinde kullanılan ultrasonografi ile hidronefroz(böbrekte büyüme), kistik yapılar ve üreterlerde genişleme gibi durumlar gözlenebilir. Ayrıca ultrasonografi sayesinde idrar yaptıktan sonra mesanenin boşaltılıp boşaltılamadığı, mesane duvar kalınlığı, mesane hacmi ile ilgili de bilgi edilinir.
- EMG Pelvik Taban Kas Aktivasyon Ölçümü: Pelvik taban kaslarının fonksiyonelliğini ve aktivasyonunu değerlendirmek amacıyla yüzeyel elektrotların kullanıldığı EMG cihazı ile değerlendirme yapılmaktadır. Bununla birlikte pelvik taban fizyoterapistleri tarafından pelvik taban kaslarının fonksiyonu manuel olarak da mutlaka değerlendirilmelidir.
- Yaşam Tarzı ve Beslenme Değişiklikleri: Çocuklarda meydana gelen noktürnal enürezis sürecinde ilk basamakta beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri bulunmaktadır. Uyku alışkanlıklarının düzenlenmesi, daha sağlıklı bir uyku kalitesine ulaşılması süreçte etkili olmaktadır. İdrar saatlerinin düzenlenmesi, mesane eğitiminin sağlanması ve mesane irritanı olarak bildiğimiz besinlerin tüketilmemesi de önemli rol oynamaktadır.
- İlaç Kullanımı: Enüreziste ilaç kullanımına başlanmadan önce mutlaka alanında uzman hekim tarafından ayrıntılı bir değerlendirme yapılmalıdır. Kullanılan ilaçlar maalesef ki uzun dönemde pek etkili olmamaktadır, ilaç bırakımında semptomların tekrar ortaya çıkma oranı oldukça yüksektir. Süreç içinde farklı içerikli ilaçlar kullanılabilmektedir.
- Desmopressin: Gece idrar miktarının olması gerekenden daha fazla olduğu durumlarda kullanılabilmektedir. Bu ilaç ile idrar üretim miktarı azalmaktadır. Fakat ilacın kullanımı sırasında sıvı kısıtlaması yapılması gerekmektedir. Eğer ilaç kullanıldığı dönemde akşam sıvı kısıtlaması yapılmazsa su tutulumu artacağı için su zehirlenmesine kadar eşlik eden ilerleyici bir tablo ortaya çıkabilmektedir.
- Antikolinerjik: Desmopressin tedavisine yanıt vermeyen grupta ya da gecede birkaç kez idrar kaçırma problemi olan kişilerde antikolinerjik ilaçlar kullanılabilmektedir.
- Antibiyotik: Eşlik eden idrar yolu enfeksiyonu var ise kullanılmaktadır.
- Pelvik Taban Kas Egzersizleri: Pelvik taban kasları pelvis kemiğinin içerisinde bulunan kaslardır. Bu kaslar idrar ve dışkı tutma fonksiyonunda yer aldığı gibi idrar ve dışkıyı boşaltma fonksiyonunda da rol oynamaktadır. Pelvik taban kaslarının fonksiyonel bir şekilde çalışması mesane problemlerinin desteklenmesinde önemli rol oynamaktadır. Pelvik taban kaslarının doğru ve yeterli fonksiyonda çalışmadığı durumlarda idrar kaçırma problemleri de meydana gelebilmektedir. Noktürnal Enürezis problemi olan kişilerde mutlaka pelvik taban fizyoterapisti tarafından bu kaslar değerlendirilmeli ve uygulamaların planı buna göre çizilmelidir.
- Enürezis Gece Alarmı : Yaşam tarzı değişikliklerine ek olarak değerlendirmeler sonucu gece alarmına ihtiyaç duyulan kişilerde kullanılan bir cihazdır. Bu alarmda ıslaklığı algılayan bir sensör bulunmaktadır. Bu sensör sayesinde idrar kaçırıldığı anda cihaz bunu algılar ve sesli/titreşimli şekilde uyarı vermeye başlar. Alarmın düzenli kullanımı oldukça önemlidir. Düzenli şekilde kullanılan gece alarmı ile pelvik taban kaslarının refleks olarak çalışması hedeflenmektedir. Alarm cihazının gösterilmiş bir yan etkisi bulunmamaktadır, rahatlıkla kullanılabilmektedir. Fakat pelvik taban kas rehabilitasyonu olmadan tek başına uygulanan alarm cihazı semptomların tekrarlama ihtimali daha yüksektir. Pelvik taban kas rehabilitasyonu ile birlikte kullanılan alarm süreci oldukça etkili olmaktadır.
Noktürnal Enürezis ürolojik bir problemdir ve enürezisli bireylerde idrar/dışkı kontrolünü sağlamaktan sorumlu olan pelvik taban kasları etkilenmiş olabilmektedir. Bizler her danışanımızda olduğu gibi enürezisli danışanlarımızda da multidisipliner çalışmanın oldukça önemli olduğunu düşünmekteyiz. Ayrıca kişiye özel olarak hazırlanan programlarımızla hizmet sunmaktayız. Öncelikli olarak şubelerimize başvuran her danışanımızdan alanında uzman ve tecrübeli bir ekip tarafından ayrıntılı bir hikaye alımı ve fizik muayene gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda danışanlarımızın pelvik taban kaslarının kuvveti ve işleyiş mekanizmaları pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından değerlendirilmektedir.
Bunun yanı sıra danışanımızın pelvik taban kasları ile bağlantılı olan core kaslarını, solunum kasları ve postürleri de değerlendirip kişiye özgü programımızı hazırlıyoruz.
Pelvik taban fizyoterapistleri tarafından uygulanan ilk seansımızda danışanlarımıza sağlıklı mesane ve bağırsak eğitimi (üroterapi) veriyoruz. Üroterapi seansı içerinde günlük yaşam alışkanlıkları, tuvalet alışkanlıkları, beslenme alışkanlıkları ve de izlenecek olan yol haritası hakkında bilgilendirmeler ve düzenlemeler yer almaktadır. Takiben ikinci seansımız da ise yine pelvik taban fizyoterapistlerimiz tarafından uygulanan pelvik taban kas rehabilitasyonuna başlıyoruz. Uyguladığımız pelvik taban kas rehabilitasyon seanslarında solunum egzersizlerini, manuel terapi yaklaşımlarını, elektroterapi uygulamalarını, biofeedback eşlikli pelvik taban kas eğitimini ve klinik egzersizleri yaklaşımlarından oluşan kombine fizyoterapi yaklaşımlarını kullanıyoruz. Danışanımızın pelvik taban kaslarını fark etmesi ve doğru çalıştırabilmesi için birebir kas eğitimini desteklemek amacıyla teknolojik ekipmanları seanslerımıza dahil ediyoruz.
Sürecin gidişatı, kişinin ihtiyacına yönelik olarak şekillenmekle birlikte danışanın kaç seans alacağı ve seansların ne kadar uzun süreceği danışanın sürece olan cevabın durumuna göre değişmektedir. Rehabilitasyon merkezli seanslarımızın “kişiye özel” olmasına çok önem veriyor o nedenle her danışanımıza özel bir yaklaşım sunuyoruz. Başarı oranlarımızın bu denli yüksek ve kalıcı olmasını da bütüncül yaklaşım anlayışımıza borçluyuz.
Noktürnal enürezis yaşam kalitesini oldukça etkileyen bir problemdir. Gece uyku sırasında meydana gelen bu problemin ortadan kalkması kişilerin hem yaşam kalitesini hem de psikolojik durumlarını olumlu açıdan etkilemektedir. Çocuklarda sosyal yaşamı, okul başarısını, özgüveni de etkileyen bu problem mutlaka erken dönemde takip edilmelidir.
Noktürnal enürezis takip edilmediğinde kişide sosyal yaşamdan uzaklaşma, yabancı bir yerde kalamama korkusu, tedirginlik ve kaygı hali görülebilmektedir. Bu problemler de hem uzun hem kısa vadede kişilerin psikolojik durumları üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmektedir. Yani noktürnal enürezis psikolojik sebeplerden ortaya çıkmasa da kişinin yaşamını etkilediği için kişilerde psikolojik problemlere yol açabilmektedir.
Ayrıca enürezisli kişilerde altta yatan bir pelvik taban fonksiyon problemi olması durumunda bu bozukluk semptomların gittikçe artmasına, eşlik eden başka semptomların ortaya çıkmasına yol açabilmektedir.
Çocuğum gece idrar kaçırıyor, küçükken ben de kaçırıyordum fakat büyüyünce geçti. Bu normal midir?
Gece idrar kaçırma büyüdükçe geçen bir problem olarak gözükse de çocuklarda psikolojik, sosyal, akademik olarak etkiler bırakabilmektedir. Bu yüzden ertelenmeden mutlaka takip edilmelidir.
Ayrıca büyüyünce geçen durumlar olduğu gibi geçmeyen durumlar da vardır. Bazı kişilerde büyüdükçe ortadan kalkan gece alt ıslatmanın yerini gece sık sık tuvalete kalkma gibi problemler alabilmektedir. Eğer çocuğunuz 5 yaşından sonra gece idrar kaçırıyorsa mutlaka bir çocuk üroloğuna danışınız.
Gece idrar kaçırmada ilaçsız uygulamalar mümkün mü?
Gece idrar kaçırmada uygulanan pelvik taban kas rehabilitasyonu ile idrar ve dışkı kontrolünden sorumlu kaslar fonksiyonel hale getirilerek takip edilebilmektedir. Burada fizyoterapistinizin verdiği sağlıklı mesane ve bağırsak eğitimine uymak, gerekli görüldüğü durumda gece alarmını kullanmak büyük önem taşımaktadır.
Gece idrar kaçıran çocuğa nasıl davranmalıyız?
İdrar kaçırma problemi yaşayan çocukları bu konuda suçlamak doğru bir davranış biçimi değildir. Farklı sebeplerden kaynaklı olarak çocuklar kendileri kontrol edemedikleri şekilde idrar kaçırabilirler. Gece alt ıslatma problemi çocukları zaten olumsuz şekilde etkilemektedir. Bir de ailelerin çocukları suçlayıcı ve zorlayıcı konuşmaları durumu zorlaştırmaktadır. Böyle bir problem yaşandığında mutlaka bir çocuk üroloğuna danışarak gerekli değerlendirme ve muayeneyi yaptırmalısınız.